WhatsApp
Telefon
Yol Tarifi

Blog Detayı

Arykanda Antik Kenti

Arykanda Antik Kenti

15 Temmuz 2022, 10:50

Kaş Merkez’den Arykanda Antik Kenti 83km

Finike’den Elmalı yönünde ilerliyoruz. Solda gördüğümüz portakal bahçeleri, sağdaki Limyra Antik Kenti tabelası ile Likya’da günümüze en sağlam şekilde ulaşmış “ev tipi” kaya mezarların bulunduğu dağlık alan, bu yoldan daha çok geçeceğimizin ipucu oluyor. Finike-Elmalı yolunu yarıladığımızda, Şahinkaya’nın eteklerine varıyoruz.

Bir Likya kenti olan Arykanda, antik dönemde de Akdeniz’i Anadolu’ya bağlayan vadi üzerinde, bölgenin kapısı gibi bir pozisyonda olduğundan stratejik öneme sahipmiş.
Arykanda Antik Kenti ilk kez 1838’de Charles Fellows tarafından keşfedilmiş. MÖ 6.yy’dan itibaren yerleşimin olduğu ispatlanan Arykanda’da bugün hamamlar, agoralar, nekropoller, tiyatro, stadion, odeion, gymmasion, bouleuterion gibi zengin yapılar görebilmemizi Prof.Dr. Cevdet Bayburtluoğlu’ya (1934-2013) borçluyuz. Bayburtluoğlu, onlarca antik kent gezdikten sonra toprak altındaki Arykanda’nın potansiyelini fark etmiş ve 1971’den 2010 yılına kadar aralıksız 40 yıl kazı başkanı olarak burada çalışarak, adeta hayatını Arykanda’ya adamış. 2011’den itibaren ise Doç. Dr. V. Macit Tekinalp başkanlığında Arykanda kazıları devam ediyor.

Luwi kökenli Ary-ka-wanda isminden gelen Arykanda’nın anlamı “yüksek kayalığın yanındaki yer”. Kente daha çok yakışan bir isim düşünemiyoruz. Şahinkaya’nın dik yamaçlarında oluşturulan suni teraslar, sağlam poligonal duvarlarla desteklenmiş.
Şehir doğudan batıya 1,6 km, kuzeyden güneye 350 metre uzanıyor. Arykanda’da geçirdiğimiz 4 saatte bu teraslar arasında zigzaglar çizerek 5km’den fazla yürümüşüz. Arykanda Antik Kenti’nde şu an için gişe yok, giriş ücretsiz. Gelirken yürüyüş için rahat bir ayakkabı giymenizi ve büfe vb olmadığı için yanınıza mutlaka su almanızı tavsiye ediyoruz.

Tiyatro Doğal yamaca yaslanmış, 20 sıralı, at nalı planlı helenistik tiyatro yaklaşık 2000 kişi kapasiteli. Sahne binası manzarayı kapatmamak için özellikle alçak tasarlanmış. Tiyatro basamaklarının kenarlarındaki süslemeler, stadionla aynı. Mimarının aynı olabileceği düşünülüyor. Bayburtluoğlu’na tiyatroya zarar verdiği için ağacın kesilmesi önerildiğinde, “bir gün ağaç yıkılırsa, ben o bozulan 4 sırayı bir günde yerine koyarım ama 100 yıl geçse bu ağacı yetiştiremeyiz” deyip kesilmesine engel olmuş. Biz de bu ağacın gölgesinde oturup dinlenirken profesörü andık.

Stadion Kentin en yüksek kotunda bulunan stadion, arazi elverdiği ölçüde 117 metre uzunluğunda ve sadece kuzeyde 3 sıra oturma planlı yapılmış. Yamaçtan taş düşerse stadiondaki düzlüğün taşı durdurması ve şehre zarar vermemesi hesaplanmış. Stadion’un batı yamacındaki 8 nişli yapının tanrılara adanan bir partheon olabileceği düşünülüyor.

Şehrin kalbi Devlet Agorası. Ortada tapınak olduğu düşünülen yapı aynı şekilde ağaca zarar vermemek için kazılmamış. Çitlenbik ağacı pek güzel yakışmış meydana. Sağda ise odeion’un agora’ya açılan 3 kapısını görüyoruz.

Büyük Hamam Soyunma odası, sıcaklık, ılıklık ve soğukluk bölümlerini görebildiğimiz Büyük hamam, MS 2.yy’dan kalmış.

Doğu Nekropolü Likya’ya özgü tapınak formlu anıtsal mezarları günümüzün aile mezarlığı olarak düşünebiliriz. MS 1.yy-3.yy arasına tarihlenen bu anıtsal mezarlarda çeşitli süslemeler kullanılmış.